Varlığın Ne Olduğu Problemi

     Varlığın var olduğunun kabul edilmesi cevaplardan çok sorulara önem veren felsefede kaçınılmaz bir soruyu ortaya çıkarır. Varlık varsa bu ne tür bir varlıktır? Felsefe tarihinde bu soruya değişik cevaplar verilmiştir. Bunların başlıcaları şunlardır:
• Varlığı oluş olarak kabul etme
• Varlığı idea (zihinsel, fikir) kabul etme
• Varlığı madde kabul etme
• Varlığı hem idea hem madde kabul etme
• Varlığı fenomen - öz olarak kabul etme

Varlığı Oluş Olarak Kabul Edenler

     Bu görüşü savunan filozoflar evrende değişmeyen aynı kalan hiçbir varlığın olmadığını tüm varlıkların değiştiğini sürekli oluş(akış) halinde olduklarını savunurlar. Bu filozoflara göre varlık oluştur. Sürekli değişme ve akıştır.

—  Heraklitos‘a göre evrendeki tüm varlıklar değişme, akış, oluş halindedir. Ona göre evrenin ana maddesi ateştir. Tüm varlıklar ateşten meydana gelip ateşe geri dönüşmektedir. Bu değişme (oluş) sürekli yinelenmektedir. Örneğin ateş hava sonra toprak olmakta, daha sonra toprak hava olup ateşe geri dönmektedir. Bu oluş sürekli sürmektedir. Bu nedenle de oluş varlığın ta kendisidir.

* Evrendeki bu oluş(sürekli akış, değişme) diyalektik süreç izlemektedir. Yani tüm varlıklar diyalektik bir mantıkla ateşten var olup ateşe dönmektedir. Diyalektik karşıt güçlerin uzlaşmasıyla (tez-antitez= sentez) ilerleyen düşünme ve oluş yöntemidir. Örneğin; siyah-beyaz=gri, gündüz-gece=gün.

     Diyalektik mantığa göre evrende ortaya çıkan her varlık, her kuvvet kendi zıttını meydana getirir. Bu kendi zıttıyla çatışmaya girer. Bu çatışmadan her ikisini de içine alan fakat her ikisini de aşan bir sentez meydana gelir. Zamanla bu sentez varlık, tez halini alır ve kendi zıttını(antitezini) yaratır. Onunla çatışmaya girer ve bundan yine yeni bir sentez meydana gelir. Bu süreç hiç bitmez.

     Diyalektiği ilk defa ortaya koyan kişi Heraklitos‘tur. Daha sonra Hegel ve K.Marx da kullanmıştır. Fakat onlar Heraklitos‘tan farklı biçimde kullanmışlardır.

* Heraklitos‘a göre evrende her şey değişir. Değişmeyen tek şey değişimdir. Ünlü sözü ;"Bir ırmakta iki kere yıkanılmaz." Değişmenin kaçınılmazlığını dile getirir. Ona göre evrende bu değişmeyi(oluşu) yöneten bir güç vardır. Bu güce logos(evrensel akıl) der.

— Whitehead da varlığı oluş olarak gören bir filozoftur. Ona göre varlığı anlamak için doğayı anlamak gerekir. Doğada değişmeyen birbiriyle ilişkili olmayan, var olmak için başkasına muhtaç olmayan varlık yoktur. Filozofun canlı bir oluş olarak gördüğü doğada birbirini tamamlayan iki zıt gücün (Tanrının iki yönünün) var olduğunu belirtir. Bu güçlerden birisi doğaya yaratıcılık, ikincisi süreklilik imkânı verir.

Varlığı İdea (düşünce, fikir) Olarak Kabul Edenler

     Filozoflar evreni, doğayı açıklamaya yönelirken varlığın "madde" ve "düşünce(idea)" niteliğinde olduğunu belirledikten sonra "Madde ve düşünceden hangisi önemlidir?", "Hangisi diğerinden önce gelir?" sorularına yanıt aramışlardır. Bu soruya;

"Düşünce (idea) daha önemlidir." "Madde düşünceden meydana gelmiştir." Şeklinde yanıtlayanların görüşüne idealizm denir.

     Maddeyi daha önemli gören görüşe materyalizm denir. Varlığı idea(düşünce) olarak kabul edenler, varlığın oluşumunda ideanın daha önemli olduğunu ileri sürenler idealizmi savunan filozoflardır. Bunların başlıcaları Platon, Aristoteles, Fârâbi ve Hegel'dir.












Kaynak: http://www.felsefedersligi.com/FileUpload/op30412/File/varlikfel.pdf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder